Rektör farkı!.. İki üniversite, iki rektör
İKİ ÜNİVERSİTE, İKİ REKTÖR
Rektör var.. Rektör var..
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu’nun geleneksel olarak her yıl Ocak ayında yaptığı “basın buluşmaları” toplantılarının hemen hemen hepsine katıldım.
Her toplantıda yaptıkları ve yapacaklarını anlatırken heyecanlandırıyor. Üniversitenin nerelerden nerelere geldiğini sevinçle ve mutlulukla izliyorum. Çakılan her bir çivi, yapılan her hizmet bu şehrin ve ülke içindir. Hizmet yapanlar bir gün olup fani olacak, ancak yapılan hizmetler ise baki olarak bu dünyada kalacak.
Rektör Zorlu çılgın bir adam. Daha önce milletvekilli olarakta parlamentoda görev aldığından kendine öz güveni hayli yüksek bir yapıya sahip.
Her yıl olduğu gibi bu yılda kendisini zevkle dinledik. Anlattıkça anlattı. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin bir marka haline geldiğini ve bu nedenle de en çok tercih edilen üniversitelerin başında yer aldığının altını çizdi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde rektör farkı kendisini gösterirken, üniversite her geçen gün daha da zirveye doğru yol alırken, maalesef bu durum Selçuk Üniversitesi için söz konusu değil.
Tepeden inip gelen, akademisyenlik kariyeri bile tartışılan birinin rektör olduğu Selçuk Üniversitesi her geçen gün dibe vurmaya, kan kaybetmeye devam ediyor.
Daha göreve gelir gelmez çok büyük bir marifetmiş gibi bu üniversitenin kurulmasının altında imzası olan dönemin başbakanı merhum Süleyman Demirel’in ve yine üniversiteye çok büyük katlıları olan YÖK’ün ve Bilkent Üniversitesi’nin kurucusu merhum İhsan Doğramacı’nın tabelalarını indirmekle büyük tepki çeken muhterem rektör Metin Aksoy dönemi, Selçuk Üniversitesi’nin tarihine şanssız yıllar olarak geçecektir.
Görev süresinin dolması yaklaşırken, güya yaptırdığı anketlerde, kendisinin yeniden rektör olması isteniyor muş. Sayın hocam bırak o anketleri de, kendine güveniyorsan öğrencilerin ve öğretim üyelerinin önüne bir sandık koyda, görelim bakalım, sandıktan ne çıkacak?.
Akademisyenler adeta kaçarcasına bir bir başka üniversitelere neden gidiyorlar?. Özlük haklarını hak edenlere neden vermiyorsun?. Bu ve bunun gibi bir çok açıklık getirilmeyi bekleyen sorularla mı yeniden rektör olmayı düşünüyorsun?.
Olamazsın değil, olursun.. Nasıl olsa bu işler siyasi atama ile yapılıyor.
Bendeniz 45 yıldır bu şehirde gazetecilik yapıyorum..
Benim bildiğim ne rektörler geldi geçti. Bir kaçı haricindekilerin hiç biri bilinmez ve hatırlanmaz. Sende o hatırlanmayan ve bilinmeyenlerin arasında yerini alıp gideceksin.
İşte iki üniversite.. Bir tarafta bulunduğu makamın hakkını veren bir rektör.. Diğer tarafta da işte öylesine sadece makamı “rektör” olan bir rektör..
Rektör farkı bu olsa gerek…