Hazine ve Maliye Bakanı Nebati bey, dün talihsiz ve gaflarla dolu bir açıklama yaptı.
“Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir"
Bu açıklama bize gösteriyor ki;
20 yıllık Ak Parti iktidarının onuru ile çalışan memurumuzu, asgari ücretlimizin her geçen gün alım gücünün azaldığı ve gerçekten fakirliğe ittiğini de gözler önüne seriyor.
Ancak Bakan beyin bu açıklaması şu yönden talihsiz olmuştur. Memurumuz, emeklimiz, asgari ücretle geçimi zor bela sağlamaya çalışan işçilerimizi rencide eden ve adeta hakaret boyutuna varan da bir açıklamadır.
Ancak bakan bey “hak” olarak görmemiş demek ki. Yaptığı açıklamadan bunu gayet net bir şekilde anladık.
Benim bu açıklamaya şöyle bir cevabım olacak.
Alın terinin ve emeğinin karşılığını alamayan memur, emekli ve asgari ücretle çalışanlarımızı fakir ve fukaralığa itenlerin adaleti ve vicdanı fakir ve fukaradır.
Çünkü alın teri ve emeğe “Hak” verilir. “Sadaka”verilmez!
Sanki lütuf gibi, dilenciye sadaka dağıtır gibi “Fakir fukaraya vermek berekettir” demek nedir? İnanın akıl alır gibi değil.
Bakanın bu açıklaması ile 20 yıllık Ak Parti iktidarının yanlışları ve beceriksizliği de bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Hiç kimse onuru ve şerefi ile çalışanlara dilenci muamelesi yapamaz!
Ne yazık ki; Ak Parti iktidarının Hazine ve Maliye Bakanının vicdanı fakir ve fukaradır!
Ak Parti iktidarı deseniz her alanda olduğu gibi çalışanlarımıza karşı da adaleti fakir oldu.
Son 20 yıldır insanlarımız saygı ve değer görmüyor.
Emeklerinin karşılığını hakça ve insanca alamıyor.
İnsan onuruna yakışır bir şekilde yaşamaktan o kadar uzak kalındı ki,
Emeğin de alın terinin de değersizleştiği döneme evrildik.
Oysa bizim kültürümüz de insana, alın terine ve emeğe saygı vardır.
Bir iş yapıldığında “Eline sağlık”
“Ellerin dert görmesin”
“Emeğine sağlık” derdik.
Ne yazık ki geldiğimiz noktada bu kültür ve değerlerden uzaklaşmış bir zihniyet görüyoruz.
Yeniden bu kültür ve değerlerimizi hatırlayıp yaşamak ve yaşatmak için çabalamamız gerekiyor.
Politikadan siyasete, siyasetten özel alanlara, büyükten küçüğe…
Mottomuz her zaman “insan ve insan onuru”
Her zaman “hak”
Her zaman “emek” olmalıdır.
İnsan bizim değerimizdir.
İnsan onuru bizim değerimizdir.
Dolayısıyla, Emeklimiz, memurumuz, işçimiz, asgari ücretle çalışanlarımız bizim en büyük değerimizdir.
Umuyorum ki, ülkemizde emek ve alın teri hak ettiği değeri alacaktır.
Umuyorum ki, çalışma hayatında adil, eşit ve insan onuruna yakışan çalışma koşulları ile tüm emekçilerimiz hak ettiği saygıyı görerek çalışacaktır.
Rıdvan PEKER