İçimiz dışımız karardı.
Konumumuz maddi manevi durumumuz tam olarak bu.
“Nereye böyle” diye düşünmeden insan yapamıyor?
Hangi bir sorunu düşüneceğimizi anlayabilmiş de değilim zaten.
Birey sabah uyandı, gün karanlık işe okula gitme telaşına düştü.. Başladı stres “karanlıkta nereye” böyle?
Televizyonlarda , sosyal medyada hatta artık yan sokakta gördüğümüz binlerce kadın cinayeti, hayvan şiddeti, savaş, kriz ve nicesi...
Allah Allah nereye böyle?
Özel hastanenin kapısından giriyorsunuz. Tabiki devlet hastanesinde sıra bulamadınız. doktora “kulağım ağrıyor” diyorsunuz. Birde “akciğer filmi çektir” diyor. Bana müsaade diyorsunuz, doktor soruyor , nereye böyle?
Cepte para kalmadı diyorsunuz , bankacı yanı başında bitiyor. Anında “ihtiyaç kredisi” diyor. Seninde cevabın “yok beni bulaştırma bu işlere” oluyor.
Çocuğunuzu okutuyorsun doktor oluyor. 24 saatlik nöbetinin 23. Saatinde kendi bilmezin biri geliyor ağzını burnunu kırıyor. Doktor kendi yarasını saramaz hale geliyor. Bu genç gidiyor sınır kapılarına sen gencine demiyorsun, nereye böyle?
Mecliste yumruklaşıp okulda öğrenciye demokrasi anlatıyorsun. Öğrenci ciddiye almıyor, kalkıp gidiyor..
Akşam evimize gelip yemek yiyip, bir iki bardak çay içip, yatağa girip sabah yine aynı telaşeye uyanıyoruz.
Allah aşkına yaşamak bu mudur ?
Anlamı tam olarak bu kavgada mı gizlidir acaba, biraz düşünsek hepimiz için iyi olacak. Hayatta kalmak yaşamak değildir..
Hayatta kalmaya çalışmak, hele o hiç yaşamak değildir.
O değilde sahiden biz nereye böyle?
*****
Tebrik ederim ????
Hislerimize tercüman olmuşsunuz Elif hanım tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.