Ağlamak; rahmet pınarlarından süzülen gözyaşlarıdır. İnsan bazen sevinçten bazen de hüzünden ağlar... Bugün benim en çok hüzünlendiğim günlerden biriydi... Gözlerimden süzülen yaşlar, hüznümün terennümüydü.
Büyük dâvâ adamı Hasan Hüseyin Varol Üstadımızın cenazesinde hüznüm zirve yaptı. Sultan Selim Camiini ve Mevlana Meydanını lebaleb dolduran kalabalığı görünce doğrusu imrendim, gıpta ettim. İşte buydu zamanın şahitliği... İşte buydu geride iz bırakmak... İşte buydu yaşadığı çağa damga vurmak... Ve işte buydu insanların gönlüne girmek...
Darü'l-Mülk ünvanına sahip Konya'mız, daha önce de böyle kalabalık cenazelere şahit olmuştu. Yakın geçmişte, Hacıveyiszade Mustafa Efendi, Bozkırlı Mustafa Efendi, Hacı Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, Abdurrahman Öksüz Hocaefendi'den sonra bugün de Kurra Hafız Hasan Hüseyin Varol Hocaefendi...
Canım Hocam, Kur'an'a hizmetin ödülünü sen daha dünyada iken aldın. Ahiretteki ödülün büyüklüğünü tahmin bile edemem. Çünkü ben inanıyorum ki, Kur'an'ı üstün tutanı Allah da üstün tutacak, Kur'an'ın izzetini koruyanı Allah da koruyacak, onu Ahirette en izzetli ve şerefli makamlarla ödüllendirecektir.
Ne mutlu Kur'an hafızı ve hadimi olanlara... Ne mutlu Kur'an hâmili ve âmili olanlara... Ne mutlu Kur'an'ı lafzıyla okuyup mânâsıyla yaşayanlara... Ve ne mutlu bu hizmet ve hayatın kutlu mirasçılarına! Duam şudur: *"Ya Rabbi bizi de bu kutlu kullarından eyle!"*
Mehmet Emin PARLAKTÜRK
06 Nisan 2023